DayAZ internet sitesinde yayınlanan analiz yorumda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki ilişkilerin iki ülke arasındaki ortaklık ve ittifak seviyesini göstermesi açısından önemine vurgu yapılırken, "Geleceğim Temel Taşı" yorumu yapıldı.
DayAZ internet sitesi Genel Yayın Yönetmedi Abdul Kerimkhanov, Aliyev ile Erdoğan arasındaki görüşmeleri yorumlayan bir yorum-analiz yazısı yayınladı.
Yazıda, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin zirvede olduğu ve dünyada benzeri bulunmadığı belirtilirken, "Böylesine yüksek düzeyde bir etkileşim, iki ülke arasındaki dostluk, kardeşlik ve dayanışma üzerine kurulu olup, Azerbaycan ve Türkiye halkları için bir yol göstericidir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye yaptığı ziyaret, kardeş ülkelerin sarsılmaz birliğini teyit ediyor ve geleceğin temel taşıdır" yorumu yapıldı.
İli ülke liderinin ortak çabalarla ilişkileri bugüne kadar en yüksek düzeydeki yüksek stratejik ortaklık ve ittifak seviyesine getirdikleri belirtilirken, "Bu, 15 Haziran 2021'de Şuşa şehrinde imzalanan Şuşa Deklarasyonu ile resmen doğrulandı. Azerbaycan ve Türkiye'nin kardeşliğini tarihi gelenekler, ortak milli ve manevi değerler ve iki ülke liderlerinin kararlı siyasi iradesi belirlemektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, hüznü hüznümüzdür" sözlerinin ve Haydar Aliyev'in "Tek millet, iki devlet" sözünün teminat olması tesadüf değildir. Türkiye-Azerbaycan bağlarının dokunulmazlığı.
Azerbaycan ve Türkiye ticari ve ekonomik ilişkilerini oldukça başarılı bir şekilde geliştiriyor. 2023 yılı sonunda ikili ticaret hacmi 7,5 milyar doları aştı; bunun yaklaşık 3 milyarı Türkiye'den ithalat, 4,5 milyarı ise Türkiye'ye ihracattı. Hatırlayalım, Şubat 2024'te Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ankara'da düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye'nin Azerbaycan ile ticaret cirosunu 15 milyar dolara çıkarmak için her türlü çabayı göstereceğini söylemişti." vurgusu yapıldı.
"ULUSLARARASI İLİŞKİLER İÇİN ÖNEMLİ BİRLİKTELİK"
Yazar iki ülke ilişkilerinin uluslararası politikalar ve Türk Devletleri ile ilişkiler açısından da önemine dikkat çekerken şöyle devam etti:
"Uluslararası düzeyde Azerbaycan ve Türkiye açıkça birbirini destekliyor. BM, ECO, İslam İşbirliği Teşkilatı ve UTG dahil olmak üzere uluslararası ve bölgesel örgütler bünyesinde yürütülen koordineli faaliyetler meyvelerini veriyor. İki ülke arasındaki bu düzeydeki etkileşim, bölgede genel ilerlemeye ve istikrarın tesisine önemli katkı sağlıyor. Bu ilişkiler aynı zamanda Türk dili konuşan ülkeler ve halklar arasındaki birlik ve işbirliğinin daha da güçlenmesini de belirlemektedir. Halklarımızın aynı kökene, benzer dile, kültüre ve daha birçok ortak bağa sahip olması, hem sevinçte hem de kederde yakın olan Azerbaycan ve Türkiye'yi her zaman birbirine yakınlaştırmıştır. Artık tarih haline gelen Karabağ sorununda Türkiye her zaman Azerbaycan'ın yanında olmuştur. 2020 yılında Azerbaycan halkı İkinci Karabağ Savaşı'nda Türkiye'nin güçlü desteğine tanık oldu. Savaşın ilk günlerinden itibaren başta kardeş ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere üst düzey yetkililerin çoğu, Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında olduğuna dair açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin bu manevi ve siyasi desteği Azerbaycan'a güç vermiş, kendine olan güvenini artırmıştır. Sonuç olarak Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri 44 gün savaşında tarihi bir zafer kazanarak ülkenin toprak bütünlüğünü yeniden sağladı. Savaş sonrası aşamada kardeş Türkiye, Azerbaycan hükümetinin işgalden kurtarılan topraklarda başlattığı geniş çaplı restorasyon çalışmalarına aktif olarak katılmaktadır.
Azerbaycan da tarihinin en zor döneminde Türkiye'ye kardeşlik desteği sağladı. Şubat 2024'te Türkiye, yüzlerce kişinin ölümüne yol açan korkunç bir depremle sarsıldı. Böylesine zor bir dönemde kardeş ülkeye ilk yardım elini uzatan ülke Azerbaycan oldu. Depremin ilk gününde Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in talimatıyla Türkiye'ye gerekli yardımın sağlanması için tüm imkanlar seferber edildi. Ayrıca Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mehriban Aliyeva'nın talimatıyla Haydar Aliyev Vakfı da ülkenin depremden etkilenen bölgesine insani yardımda bulundu. Azerbaycan'ın tüm vatandaşları Türk halkıyla dayanışma içinde olup ellerinden geldiğince yardımda bulundular. Azerbaycan aynı zamanda depremin Türkiye'deki sonuçlarının ortadan kaldırılması konusunda da destek vermeye devam ediyor.
Türk dünyasının birliğinin önemi her zaman Azerbaycan ve Türkiye liderlerinin ilgi odağı olmuştur. Türk dünyasının birleşmesi, ortak kökene sahip halkların birliği, Türk Devletleri Teşkilatı'nın her bir üyesini güçlendirecektir. Bu açıdan bakıldığında Türk Devletleri Teşkilatı'nın bu yılın Temmuz ayında Şuşa'da yapacağı gayri resmi zirvesi özel bir rol oynayacaktır. Bu zirvenin Karabağ'ın sembolü Şuşa'da yapılması büyük önem taşıyor. Böylece uluslararası topluma bir kez daha Karabağ'ın tarihsel olarak Azerbaycan'ın, Türk toprağı olduğunun sinyali verilmiş olacaktır.
Azerbaycan, Kasım 2024'te Bakü'de düzenlenecek 29. Uluslararası COP29 Konferansı öncesinde Türkiye ile enerji dönüşümü alanında iş birliğini sürdürmeyi hedefliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün bir toplantıda belirttiği gibi Türkiye de etkinliğe büyük ilgi gösteriyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile birebir görüşme. Buna karşılık devletimizin başkanı, Türkiye Cumhurbaşkanı'nı COP29'a davet etti ve Türk lider buna olumlu yanıt verdi.
Genel olarak Türkiye-Azerbaycan birliği faktörü, bölgenin kalkınması, istikrarı ve güvenliği açısından da çok önemlidir. Etkileşim gündemi oldukça geniştir ve fikir ve duruş birliğine dayanmaktadır. Ve hiç şüphe yok ki, Azerbaycan ile Türkiye arasındaki müttefik ilişkileri başarıyla gelişmeye devam edecektir."