top of page

Fas ve Cezayir Nasıl Savaşa Sürüklenecek?

Londra Merkezli AlQuds Yazarı Hüseyin Mecdoubi: "Birileri bu savaşın olmasını istiyor."


AlQuds Yazarı Hüseyin Mecdoubi, Fas ile Cezayir arasındaki olası savaş yorumları ve stratejik araştırma raporlarını değerlendirdi.



Faslı yazar, Fas ile Cezayir arasında bir savaş ihtimaline dair söylemleri 'uydurma' olarak ve bazı stratejik düşünce kuruluşlarının hipotezi olarak değerlendirdi. Savaş senaryosunun 'Rusya-Batı Savaşı gibi bölgesel bir çatışmaya çevirme düşüncesinin eseri' olduğunu savunan Mecdoubi, "Farklı bölgelerdeki çatışmalar, savaş tüccarları ve bazı stratejik düşünce kuruluşları için başka savaşların patlak vermesini teşvik etmek için altın bir fırsat oluşturuyor. Bazı stratejik düşünce kuruluşları, Kuzey Afrika bölgesine odaklanıyor ve savaşı teşvik ediyor. Fas ile Cezayir arasında çatışmalar hayal ediyorlar. Uygulamada, iki ülke Arap Mağrip'in liderliği için Sahra çatışmasının yanı sıra her birinin kurduğu ittifaklar tarafından körüklenen on yıllardır süren bir jeopolitik mücadele yaşadığından, bu hipotezi destekleyen unsur ve neden sıkıntısı yoktur. Çin ve Rusya ile ittifaklar da bu iddiaları besleyebilir" yorumunu yaptı.


Avrupa'nın Fas ve Cezayir arasındaki silahlanma yarışını endişeyle izlediğini dile getiren Hüseyin Mecdoubi, "Bazı batılı araştırma merkezleri bu savaşın gerçekleşmesini umuyor. Ancak onların bu savaş dışında başka senaryoları da var. Ukrayna-Rusya çatışmasında, Çin'in NATO'ya karşı Rusya'ya desteğiyle bunun büyüyebileceğiyle ilgili. Cezayir'in Rusya, Fas'ın da Batı ülkeleriyle askeri anlaşmaları var. Bu ülkelerin Batı Akdeniz'deki, özellikle Cebelitarık Boğazı'ndaki stratejik koridordaki coğrafi konumları ve bu anlaşmalardan doğan askeri yükümlülükler dikkate alındığında, Rusya-Batı savaşının çıkması durumunda iki ülke bu savaşın içine çekilecek. Şu ya da bu partiyi desteklemek, burada aralarında bir savaşın çıkması için mümkün olacak" ifadeleriyle savaşlara dış etkilere dikkat çekti.


Fas-Cezayir ilişkilerinin, az sayıda mantıksal okumalar sunan, savaşı teşvik eden ve Batılı savaş meraklılarının kurbanı haline geldiği vurgusunu yapan Mecdoubi, "Fas ve Cezayir kamuoyunu, iki halk arasındaki düşmanlık duygularını körüklemeyi başardılar. İki ülkedeki aydınlardan, akademik araştırmacılardan ve gazetecilerden oluşan bir kesimin bu tür raporları alıp eleştiri duygusu olmadan tanıtması talihsizlik olmaya devam ediyor. Bu, akademik araştırma özgürlüğünün olmayışı, iki ülkedeki jeopolitik çalışmaların zayıflığı ve dengeli medya seslerine yönelik saldırıların doğal bir sonucudur. Ne zaman ki her aklı başında ses, savaşın dışlanması ve iki ülke arasındaki ortak noktalara odaklanılması çağrısında bulunana kadar. Sanki iki ülkeye ihanet söylemi teşvik ediyormuş gibi..." cümleleriyle düşüncelerini tamamladı.





bottom of page