Kazak ve Azerbaycanlı telekomünikasyon operatörleri iddialı bir projeyi hayata geçirmek için güçlerini birleştirdi. Hazar Denizi'nin dibine bir Trans-Hazar fiber optik kablo döşenmesiplanlanan bu projeyle, Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan ve Dijital İpek Yolu adı verilen yeni bir telekomünikasyon koridorunun oluşturulmasında önemli bir unsur olması hedefleniyor.
News.Az sitesinin haberine göre, değeri 50,6 milyon doların üzerinde olan proje, Kazakistan'ın Aktau limanından Azerbaycan'ın Sumgayit şehrine kadar 370 kilometrelik su altı fiber optik kablonun inşasını kapsıyor. Maksimum kapasitesi 400 Tbps'ye ulaşacak olan kablo ile bölgeler arasında büyük miktarda verinin verimli bir şekilde iletilmesine olanak sağlanacak.
Projenin şu anda tasarım ve inşaat için yüklenici seçim aşamasında olması, projenin yakın zamanda hayata geçirileceğini gösteriyor. Yeni altyapının Orta Asya ile Azerbaycan arasındaki iletişimi önemli ölçüde iyileştirmesi, ekonomik kalkınmayı teşvik etmesi ve bölgeleri küresel dijital topluluğa entegre etmesi bekleniyor.
Avrupa ile Asya arasında veri iletiminin ve genişletilmiş internet bağlantısının temelini oluşturacak güvenilir ve yüksek hızlı bir telekomünikasyon kanalı oluşturması amaçlanan projenin stratejik tarafını ise ülkelerin dijital kalkınma ve küresel dijital ekonomideki rollerini geliştirme arzusunu yansıtıyor.
Proje ile ilgili görüşlerini açıklayan Kazak Ulusal Üniversitesi Profesörü Magbat Spanov ile Yenilikçi Ekonomi Enstitüsü'nden bir uzman, News.Az ile yaptığı özel röportajda Trans-Hazar fiber optik kablo projesinin 2019'da planlandığını, ancak hem objektif hem de subjektif nedenlerden dolayı gecikmelerin meydana geldiğini belirtti.
Spanov, ‘’Öncelikle jeopolitik durum önemli ölçüde değişti. Dünya okyanuslarından geçen iletişim kanallarının belirli risklere maruz olduğunu biliyoruz. Örneğin, Basra Körfezi'nden birçok fiber optik kanal geçiyor. Bazıları zaten çeşitli nedenlerle zarar görmüş durumda. Trans-Hazar bölgesinde, projenin uygulanmasındaki gecikmeyi çeşitli faktörler etkiledi. Ancak şu anda projenin uygulanması hızlanıyor. Trans -Hazar İpek Yolu, Orta Koridor'un bir parçasıdır ve transit geçişin hızlandırılması için belirli bir dijital desteğe ihtiyaç duymaktadır. İkinci olarak Orta Koridor, daha önce Rusya'dan geçen lojistik ve iletişim hatlarına alternatif olarak hizmet veriyor. Buna göre ülkelerimizin güvenliğinin sağlanması veya ilave yedek internet trafiği kapasitesinin oluşturulması için gerekli önlemlerin alınması gerekiyor’ dedi.
Trans-Hazar fiber optik kablonun döşenmesinin neden bu kadar uzun sürdüğünü anlatan Kazak Uzman, ne Azerbaycan'ın ne de Kazakistan'ın daha önce bu tür kabloları su altında döşeme kabiliyetine sahip olmadığını kaydetti. Yaklaşık 370 kilometrelik bu kablo döşemesinin ciddi bir hazırlık gerektirdiğine işaret eden Uzman, ‘’Ancak bu projeye için yaklaşık 100 milyon dolar yatırım yapılması gerekiyor.Azerbaycan ve Kazakistan'ın da 50'şer milyon dolar katkıda bulunması gereken proje, mali sıkıntılar nedeniyle gecikti.Denizcilik projesinin ana kısmı 2025 yılında planlandığı gibi tamamen tamamlanacak. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki bu proje bizim ülkelerimizden geçen diğer ulaşım projelerinin bir parçası. Mesela Tassim veya Kazakistan'ın Çin'den Kazakistan üzerinden Rusya'ya geçen projeleri var. Bütün bunlar belli bir holdingi, bir ağı oluşturuyor’’ dedi.
Ekonomi uzmanı Emin Garibli ise News.Az'a verdiği demeçte, Azerbaycan'ın giderek bir ulaşım ve iletişim merkezi haline geldiğini ve bunun da küresel ekonomideki konumumuzu güçlendirdiğini ifade ederek, ‘’Bu özellikle mevcut ekonomik süreçlerde önemli çünkü topraklarımızdan geçen ulaşım ve iletişim hatları siyasi ve ekonomik önemimizi artırıyor. Böyle bir durumda stratejik açıdan önemli bir konuma sahip olduğumuz için ülke üzerindeki baskı da azalabilir’’ dedi. Asıl meselenin ulaşım hatlarının geçtiği bölgeyi kimin kontrol ettiği değil, onları kimin kontrol ettiği olduğunu kaydeden Garibli, "Azerbaycan ile Kazakistan arasındaki anlaşmalar ve projeler, bizim bu projenin öncüsü olduğumuzu ve bundan gelecekte de faydalanacağımızı gösteriyor. Azerbaycan, bir ulaşım ve iletişim merkezi haline gelerek, küresel ekonomiye entegrasyonunu genişletecek. Özellikle, Fiber optik kablo, bölge ülkeleri arasında güçlenen iş birliğine işaret ediyor. Serbest ekonomik bölgelerin oluşturulması ve fiber optik kablonun döşenmesiyle birlikte Azerbaycan'da yeni bir dönemin başlayacağına ve ülkenin bilişim teknolojileri alanında önde gelen ülkelerden biri olacağına eminim. Trans-Hazar fiber optik kablosunun oluşturulması, telekomünikasyon alanında sınır ötesi iş birliği için yeni ufuklar açıyor. Hazar Denizi bölgesindeki jeopolitik bağları güçlendiriyor. Bu adımın çok düzeyli önemi var: yalnızca ekonomik açıdan faydalı değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı teşvik ettiği ve dijital dönüşüm çağında Yeni İpek Yolu çerçevesinde iş birliğini güçlendirdiği için stratejik açıdan da önemli. İlk olarak kablo, telekomünikasyon altyapısında önemli bir bağlantı haline gelecek ve bölge ülkeleri arasındaki veri aktarımının kalitesi ve hızı önemli ölçüde artacak. Bu da dijital ekonominin gelişmesi için uygun koşullar oluşturacak ve BT sektörüne yatırım akışını teşvik edecektir’’ dedi.
Trans-Hazar Fiber Optik Kablosu, Avrupa İle Asya’yı Birbirine Bağlayacak
İkinci olarak proje, katılımcı ülkelerin jeopolitik konumlarının güçlendirilmesi açısından stratejik öneme sahiptir. Fiber optik kablonun Hazar Denizi'nin dibine döşenmesi bölgesel bağları güçlendiriyor, karşılıklı anlayışı geliştiriyor ve barışçıl işbirliğini teşvik ediyor. Bu, istikrarlı ve güvenilir iletişim kanallarının güvenlik ve sürdürülebilir kalkınma için önemli bir faktör haline geldiği mevcut küresel zorluklar bağlamında özellikle önemlidir.
Ayrıca bu tür bir altyapının geliştirilmesi, bölge ülkelerinin küresel dijital ekonomiye entegrasyonuna katkıda bulunarak uluslararası ticaret ve iş birliği için yeni fırsatlar yaratıyor. Trans-Hazar fiber optik kablosu, Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan uluslararası ağın önemli bir unsuru haline gelecek ve tek bir dijital alanın yaratılmasına katkıda bulunacaktır.
Böylece, Trans-Hazar fiber optik kablo projesi, telekomünikasyon teknolojisinin geliştirilmesi ve bölgedeki jeopolitik bağların güçlendirilmesi yönünde önemli bir adımı temsil etmektedir. Hızla değişen dijital dünyada katılımcı tüm ülkelerin refahına ve sürdürülebilir kalkınmasına katkı sağlayacak önemli bir başarıdır.