top of page

Numan Kurtulmuş'dan Önemli Açıklamalar

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı (TBMM) Numan Kurtulmuş, Türk Dünyası'nın tarihi bir fırsat yakaladığını ve bunu değerlendirmenin yeni dünya düzeni için çok önemli olduğunu söyledi. Numan Kurtulmuş'tan tüm Türk Dünyası bireylerine önemli mesajlar şöyle:


“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Macaristan’ı gözlemci üyelikten kurtarıp #TürkDevletleriTeşkilatı ve #TÜRKPA asil üyesi yapmalıyız.”



"Eğer dünya sanayi öncesi döneme göre önce ısınma farkı 2 dereceye çıkarsa, açlık ve kıtlıklar yüzünden büyük bir felaketle karşılaşacağız."

"Dünya iki büyük denge üzerinde oturmuştur. Yaradılıştaki denge ve adalettir. Yeryüzünde yaşadığımız çevresel felaketlerin temelinde yatan insanın kainatı dengesiz bir şekilde kullanması, tahrip etmesi, vahşi kapitalizmin dünyanın kaynaklarını sömürmesi sonucu çıkan tablodur. Bir yandan yaradılış dengesinin yok edilmesi ve kaynakların adil kullanılmaması bugünkü felaketlerin sebepleridir."


"Dünyada adalet ve dengeyi tesis etmeliyiz."


"Denge ve adalet sadece çevreyle değil, sosyal ve siyasete de tesir eder. Dünyadaki hangi konuyu ele alırsanız alın sebebi adaletsizlik ve dengesizliktir. Örneğin #Gazze'deki olaylar, dünyanın gözü önünde, göz yumarak seyrettiği katliam, insanlığın yüz karasıdır. Bu sadece bir devletin, bir hükümetin uyguladığı politikaların sonucu değil, yeryüzünde adaletten sapmanın neticesidir. Nasıl ki çevrede adaleti tesis edecek adaleti kuramıyorsak, adaletli bir küresel sistemin yokluğu da Gazze'deki katliam gibi, #soykırım boyutlarına varan bir vahşeti ortaya çıkarıyor."


"Türk Dünyası olarak bu konularda üzerimize düşen sorumluluğu almaya gayret edeceğiz."

"Çevre konusunda bazı uluslararası sözleşmeler olmasına rağmen, bazı ülkelerin eski alışkanlıklarını sürdürdükleri aşikardır. Bu konuda tüm dünyaya örnek tedbirler almalıyız"


"TURKUAZ YAY GELECEĞİN GÜÇ DENGESİNİN MERKEZİDİR"


"#TürkDünyası'nın tarihsel olarak çok önemli bir noktada olduğunu biliyoruz. Çok şükür #Türk Dünyası, çok büyük bir yükseliş trendinin başına gelmiş durumdadır. Bunda şüphesiz dünya sistemindeki değieşimin de fevkalade ciddi bir etkisinin olduğu belirtmek isterim. 1945-1990 arası dünyada iki kutuplu bir sistem vardı. #SSCB'nin çözülmesiyle birlikte her biriniz bağımsız devletler olarak çok şükür ortaya çıktınız. Ve çift kutuplu sistem tarihe gitti. #Afganistan'dan da #Amerika'nın kaçmasıyla birlikte Amerika'nın tek kutuplu sistemi de tarihin saflarına gitti."

"Şimdi karşımızda çok kutuplu yeni bir dünya sisteminin kurulmasının başlangıcı var. Burada da dünyanın en önemli bir bölgesi içinde bulunan büyük imkanları ve fırsatları olan #TürkDünyası'na tarih altın tepsi içinde fevkalade önemli bir imkanı bahsetmiştir. Özbekistan ve Kazakistan'dan başlayarak Kafkaslardan Anadolu'ya ve Balkanlara oradan da Macaristan'dan Avrupa'ya kadar nüfusu 300 milyona kadar varan bir Türk Dünyası artık ayağa kalkmış, şaha kalkmıştır. Genç nüfusu, dinamik nüfusuyla, yeraltı ve yerüstü kaynaklarının fevkalade olması ile dünyanın en jeostratejik bölgesinde olması dolayısıyla göz kamaştıran bir güce sahiptir. Yeter ki bu güçten layıkıyla istifade etmesini bilelim, imkanları ortaya koyalım. Ayrıca Türk Dünyası, hemen kendi komşu bölgelerindeki istikrarsızlık, çatışma ve güç mücadelesine karşı daha istikrarlı olması dolayısıyla da avantajlıdır. Her türlü imkana ve fırsata sahip olan bir Türk Dünyası bulunmaktadır. Bir de işin güzel tarafı imkan fırsat bazen olur ama siyasi irade olmaz. Şimdi burada hepiniz siyasi iradenin temsilcisisiniz. Çok şükür, bugün Türk devletleri arasında siyasi irade de birlik ve beraberlik açısından son derece olgunlaşmıştır. İmkan ve irade artık vardır. Şimdi bunu sonuçlandırmak için bütün gücümüzle mücadele etmeliyiz. Turkuaz Yay adını verdiğimiz bu coğrafya da Türk Dünyası geleceğin güç denklemleri arasında en önemli unsurlardan birisi olacaktır. Dünyanın Doğu-Batı, Kuzey-Güney dengesindeki, tüm kırılma faylarının ortasındaki Türk Dünyası, Allah’ın izniyle elindeki fırsatları değerlendirmesiyle yoluna çok daha güçlü devam edecek. Türk Dünyası’nın güçlenmesi kimseyi endişelendirmesin. Çünkü Türk Dünyası’nın güçlenmesi Dünya Barışı’nın sağlanmasına katkı ve imkandır. Bu barışı sağlayacak önemli etkenlerden birisidir. Şimdi bizim üzerimize düşen, dilde, fikirde ve işte birliği sağlayacak her türlü mekanizmayı birleştirip Turkuaz Yayı’ndaki 300 milyonu dostlarıyla birleştirip hakkani bir dünya için mücadele etmektir. Bu anlamda parlamenter diplomasi anlamında TÜRKPA’ya büyük görev düşmektedir.”


“Özetle dili bir, kültürü bir, dini bir, tarihi bir, ananesi bir bu kadar büyük bir topluluğun, yani gövdesi fevkalade çok güçlü, kökü fevkalade çok yaygın, dalları da semaya doğru yükselmiş olan Türk Dünyası’nın dünyanın geleceğinde önemli bir yeri vardır. Ve bu yeri almak için de hepimize büyük görev düşüyor."

bottom of page