SOCAR Türkiye, İsrail'e petrol satışına yönelik iddialarla ilgili açıklama yaparak, "Yıkıcı gruplar, şirketimizin İsrail'le ham petrol ticareti yaptığı yönünde asılsız suçlamalarda bulunuyor, sosyal medyada provokatif paylaşımlar yapıyor, şirket tesislerine çalışanlarımızın güvenliğini tehlikeye atacak şekilde fiziksel saldırılar gerçekleştiriyor" açıklamasını yaptı.
Türkiye'de #FETÖ ihaneti, İsrail ve ABD ile Avrupa Birliği'nin gönüllü veya paralı maşaları, Ermeni, Rum veya Yunan uşaklarının bolluğundan 'Bu toprağın haini bitmez! Gürdür!' sözü meşhurdur. Araplara yapılan ırkçılıkla turizmin baltalanması ve yatırımların başka ülkelere gitmesi yetmedi, şimdi son örneği de Türk dayanışmasının güzide örneklerinden SOCAR Türkiye'ye geldi. SOCAR, yapılan saldırılara dair bir açıklama yayınlayarak, SOCAR Türkiye'nin İsrail'e ham petrol satışına ilişkin suçlamaların gerçeği yansıtmadığını duyurdu. Açıklamada, "Tüm faaliyetlerimizi, genel merkezimiz SOCAR'ın belirlediği vizyon doğrultusunda, uluslararası iş anlaşmaları çerçevesinde yürütüyoruz. Küresel petrol piyasasının kendine has özellikleri var ve üretilen ham petrol, ticaret veya ticaret şirketleri aracılığıyla satılıyor. Tedarik şirketlerinin ham petrolün hangi ülkelere taşındığını, hangi amaçlarla kullanıldığını kontrol etme ve müdahale etme yeteneğidir. Bu bağlamda SOCAR, petrol endüstrisindeki diğer kuruluşlar gibi, ürünlerinin satışını ilgili ticari firmalarla kurduğu ticari ilişkiler aracılığıyla gerçekleştirmektedir. Ancak, uluslararası pazardaki ticari kuruluşlarla sürekli ticari ilişkilerimizin genişliği göz önüne alındığında, bu tüccarların SOCAR'ın ham petrolünü taşıdığı varış noktalarını veya kullanılma amaçlarını izleme veya etkileme kapasitemiz yok" denildi.
SOCAR TÜRKİYE, YAKLAŞIK 15 BİN KİŞİNİN EKMEK KAPISI
Şirket ayrıca, son dönemde bölgede yaşanan jeopolitik süreçler sonucunda SOCAR Türkiye ve grup şirketlerinin hem sosyal medya hem de fiziki eylemlerle bazı yıkıcı grupların hedefi haline geldiğini kaydederek, "Bu yıkıcı gruplar, şirketimizin İsrail'le ham petrol ticareti yaptığı yönünde asılsız suçlamalarda bulunuyor, sosyal medyada provokatif paylaşımlar yapıyor, şirket tesislerine çalışanlarımızın güvenliğini tehlikeye atacak şekilde fiziksel saldırılar gerçekleştiriyor.
12 Mart, 29 Mayıs, 31 Mayıs ve 2 Haziran tarihlerinde İstanbul'daki merkez binamızda, 24 Mayıs'ta ise Bursa'daki Bursagaz ofis binamızda şiddetlenerek devam eden provokasyonlar çalışanlarımızın hayati tehlikesini oluşturmaktadır. SOCAR Türkiye olarak yatırımlarımız ve işbirliklerimiz, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki güçlü kardeşlik ve dostluk bağlarının yanı sıra halklarımızın stratejik ittifakı ve karşılıklı çıkarları doğrultusunda yürütülmektedir. 16 yıldır Türkiye'de yaklaşık 18,3 milyar dolarlık yatırımla, çeşitli şehirlerde 5.600 doğrudan ve 10.000'den fazla dolaylı çalışanımızla faaliyet gösteriyoruz. Ülkedeki en büyük yabancı yatırımcı ve en büyük entegre sanayi grubuyuz" ifadelerini kullandı.