Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü (OECD) ekonomik görünüm raporunu yayınladı. Türkiye, yüzde 3,1 oranında büyüme ile G20 ülkeleri arasında üçüncü, OECD ülkeleri arasında ise ikinci sırada yer aldı.
OECD Mayıs 2024 tarihli raporunda, ekonomide küresel görünümün iyileşmeye başladığına dair işaretler olduğu belirtilirken, “Sıkı parasal koşulların etkisi özellikle konut ve kredi piyasalarında devam ediyor, ancak küresel aktivite nispeten dirençli görünüyor, enflasyon başlangıçta tahmin edilenden daha hızlı düşüyor ve özel sektör güveni artıyor. İşgücü piyasalarındaki arz ve talep dengesizlikleri hafifliyor, işsizlik rekor düşük seviyelerde veya bu seviyelere yakın kalıyor. Enflasyonun azalması ve ticari büyümenin pozitife dönmesiyle reel gelirler iyileşmeye başladı. Gelişmeler ülkeler arasında farklılık göstermeye devam ediyor; başta Avrupa olmak üzere birçok gelişmiş ekonomide daha yumuşak sonuçlar ortaya çıkıyor, ABD ve birçok gelişmekte olan piyasa ekonomisindeki güçlü büyüme ile dengeleniyor” yorumu yapıldı.
2025 için öngörülen küresel GSYİH büyümesi yüzde 3,2 açıklanırken, 2025'te öngörülen OECD enflasyonu yüzde 3,4 oldu. 2025'te öngörülen OECD işsizlik oranı ise yüzde 5,0 olarak tahmin ediliyor. 2024 ve 2025 için GSYİH büyüme projeksiyonlarında Türkiye yüzde 3,4 ile üçüncü sırada yer aldı. 2024 ve 2025 için GSYİH büyüme projeksiyonlarında Türkiye yüzde 3,4 üçüncü sırada yer aldı. G20 ülkelerinin ve dünyanın geneli için ise bu oran yüzde 3,1 olarak açıklandı. Türkiye, OECD ülkeleri arasında ise ikinci sırada bulunuyor.
Enflasyon baskısının devam ettiği belirtilen raporda, “Kısıtlayıcı para politikası ayarları, düşük enerji fiyatları ve tedarik zinciri baskılarının azalmaya devam etmesi nedeniyle enflasyon 2023 yılında çoğu ekonomide hızla düştü. Buğday ve mısır gibi önemli mahsullerde iyi hasatlar elde edildiğinden, fiyatların Ukrayna'da savaşın başlamasından sonra ulaşılan yüksek seviyelerden hızla düşmesi nedeniyle gıda fiyatları enflasyonu da çoğu ülkede keskin bir düşüş gösterdi. Temel mal fiyatları enflasyonu genel olarak istikrarlı bir şekilde düştü, ancak hizmet fiyatları enflasyonu daha istikrarlı seyrederek çoğu ülkede salgın öncesi ortalamaların oldukça üzerinde kaldı” denildi.
YAPAY ZEKA VURGUSU
Raporda, yapay zeka için ayrı bir başlık açılırken, “Yapay zekanın üretkenlik üzerindeki etkisine ilişkin tahminler önemli ölçüde belirsizliğe tabi olsa bile, yapay zeka (AI), trend üretkenlik artışını canlandırma ve inovasyonun hızlanmasını tetikleme potansiyeline sahiptir. Çoğu büyük şirket olmasına rağmen yapay zekadan yararlanan firmaların payı hızla arttı. Yapay zekanın toplam üretkenlik üzerindeki net etkisi, yeni teknolojilerin ne ölçüde yaygın olarak yaygınlaştığı veya birkaç önde gelen firmada yoğunlaştığı ve yapay zekanın emeğin yerine geçme yerine emeği ne ölçüde artırdığı da dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olacaktır” yorumu yapıldı.