Ercan Gürses

Müsadenizle olaya tersten bakacağım...
Hedeflerinin gerçekleşmesi durumunda.
Hepimizi mutlu edecek olan kamu tasarruf paketi...
Kimilerini de rahatsız edecek...
İşin bu kısmına geleceğim...
Ama...
Önce en başına dönüp.
Azıcık da günün özetini yapayım...
Kamuda tasarruf paketi açıklanırken. Cumhurbaşkanlığı'ndaydım...
Bir televizyon yayınına katılmak için...
Şunu açıkça belirteyim ki...
30 yılı aşkın meslek hayatımda.
O kadar çok tasarruf tedbiri ve genelgesi gördüm...
Sonradan ipin ucunun bırakıldığına o kadar tanık oldum ki...
Ne yalan söyleyeyim.
Biraz ön yargılıydım başta...
Ancak...
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve Hazine Bakanı Şimşek'in işi ayrıntılandırmasını dikkatlice izleyince...
Bu kez umudum arttı....
Zira...
Paket, şimdiye kadar açıklanan tasarruf tedbirleri içerisinde en ciddisi.
Üstelik kontrol ve denetim mekanizmaları ile destekleniyor...
Ve başarı şansı artıyor...
Yani.
Ben bu kez inanıyorum...
Diyebilirsiniz ki...
100 milyar lira hedefi büyük rakam tasarruf için...
Keşke olsa!
Hepsi olmasın....
Diyelim ki 30 milyar lira tasarrufla başladı ilk aşamada...
Bence bu bile büyük iş....
Neyse...
Çoğunuz takip etmişsinizdir...
Bizi ilgilendiren ana başlıklarla başlayayım...
Kamuya yeni bina alımı olmayacak, taşıt alımı olmayacak.
Ortak havuzda taşıtlar toplanacak, atıllar ihtiyacı olan yerlere dağıtılacak.
İstisnalar dışında yabancı araç alımı da yok.
Bina kiralaması yok.
Temsil giderleri kısılıyor...
Ne kadarı gerçekleşse iyidir...
En azından kamunun da tasarruf bilincine duyarlı olduğu anlaşılır.
İnsanlara da şu mesaj verilir:
"Elini taşın altına koyan sadece sen değilsin"
Peki...
Gelelim başlangıçtaki mevzumuza...
Bu tasarruf paketi kimleri mutsuz eder?
Öncelikle yerli menşeili araç alımını özendirmesi nedeniyle.
Otomobil ithalatçıları hoşlanmaz bu işten...
Otel işletmecilerinin de yüzü asılmıştır kesin...
Zira kamu kurumları artık hizmet içi toplantılarını.
Ağırlamalarını vesaire...
Kamu kurumlarının tesislerinde yapmak zorunda!
Kamuda bina kiralamaları da duracaksa...
Kamu ile iş yapan emlakçılar için de üzgünüz tabi!
Temsil ağırlama giderleri kısılacaksa...
Kutlamalar da istisna düzeyine inecekse...
Catering firmaları da.
Bazı gıda tedarikçileri de darbe yiyecek kesin...
Devlete iş yapan matbaalar artık daha az kamu basımı yapacaklar...
Ya da eşantiyoncular...
Takvim, ajanda tüccarları...
İşleri zor gibi gözüküyor...
Memurların servisi kalkacaksa...
Servisçiler darbe alacak...
Şayet bu e-tebligat işinde büyük adımlar atılacaksa...
Posta ve kargo şirketleri de zarar eder bu işten...
Bir de kişisel zararlar söz konusu...
Huzur hakkı alan kamu yöneticilerine ciddi sınırlama geliyor...
Onlar hoşlanmaz bu işten.
Ya da...
Araçlarını yenilemeye çalışan bazı idareciler...
Zamanlamalarında geç kaldıklarına üzülüyorlar mıdır ki?
Neyse...
Olaya bir başka yönden bakayım dedim...
Ama şunu biliyorum...
Hiç bir kaynak yoktan var edilmez.
İlla ki bir yerden kısacaksın ki, bir yere aktarasın.
Bir yerden üreteceksin ki, bir yere veresin.
Dolayısıyla.
Toplum olarak kazanacaksak...
Birileri de azıcık kârından zarar etsin canım!
Ercan Gürses / Harb-i Strateji - 14.05.2024