Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı'nın (IRENA) yeni bir raporu, küresel enerji sisteminin dönüşümünü ve bunun enerji güvenliği üzerindeki etkilerini inceliyor.
IRENA raporunda, politika yapıcılara yenilenebilir enerjiye dayalı sistemlerde enerji güvenliğinin çok boyutlu düşünmesi tavsiyesinde bulunulurken, küresel enerji sisteminin yenilenebilir enerjiye dayalı dönüşümüne uyum sağlamak için enerji güvenliğine çok boyutlu bir yaklaşım öneriliyor.
IRENA'nın "Enerji Dönüşümünün Jeopolitiği: Enerji Güvenliği" raporu, politika yapıcılara fosil yakıt çağından yenilenebilir enerjiye dayalı bir sisteme geçiş yapmaları sürecinde dikkatli bir süreç izlenmesi yönünde tavsiyelerde bulunuyor.
IRENA Genel Direktörü Francesco La Camera, "Hükümetlerin giderek daha elektrikli, dijital ve merkezi olmayan sistemler için altyapıya önemli yatırımlar yapması nedeniyle bu özellikle hayati önem taşıyor. Rapor, insanların ve gezegenin refahını gelişen enerji güvenliği anlatısının merkezine yerleştiriyor. Sonuçta enerji güvenliğini ele almanın teknik olduğu kadar politik bir çaba olduğunun da bilincindeyiz" açıklamasını yapıyor.
Raporda, güçlü enerji sistemlerinin önkoşulları olarak talep-yanıt, esneklik, ekosistemler ve insan güvenliği ele alınırken, yenilenebilir enerji kaynaklarının hakim olduğu sistemlerde yakıttan ziyade teknolojinin baskın bir rol oynayacağını öngörüyor. Tedarik zinciri esnekliğinin bu nedenle arttırılması gerektiği vurgusu yapılan IRENA raporunda, "Teknoloji tedarik zincirleri jeopolitik aksaklıklara ve belirsizliklere maruz kalacak ve bunların karmaşık bağlantı ağı nedeniyle maruz kalmaları daha da artacak. Küresel ekonomiyi karbondan arındırma ihtiyacı ve küresel güneyde sanayileşme ve kalkınma için enerjinin kritik rolü göz önüne alındığında, dayanıklılık enerji güvenliği çerçevelerinin vazgeçilmez bir parçasıdır" ifadeleri yer alıyor.
IRENA, yenilenebilir enerjiye dayalı enerji güvenliği için esnekliğin çok önemli olduğuna dikkat çekerken, esnekliğin giderek sınırlar arası birbirine bağlı altyapıya dayandığını ve bunun düzenleyici çerçeveleri ve siyasi ilişkileri etkilediğini belirtiyor.
IRENA ayrıca sistemlerin giderek birbirine bağlı olduğu bir dünyada enerji talebinin daha önemli hale geleceğini, Afrika ve Asya'da hızla artan talebin küresel enerji piyasaları, ticaret kalıpları ve stratejik ittifaklar üzerinde jeopolitik etkileri olacağa da dikkat çekiyor.
Raporda, siber sistemlerin güvenliğinin önemi dile getirilirken, altyapıya yapılan fiziksel saldırılar ve çatışma ya da stratejik manipülasyon nedeniyle meydana gelen kesintiler gibi enerji sistemlerine yönelik geleneksel tehditlerin, enerji güvenliği açısından kritik endişeler olmaya devam edeceği, ancak buna iklim değişikliğinin etkileri ve aşırı hava koşullarının etkilerinin de ekleneceği vurgulanıyor.
IRENA, hükümetlerin gelişen enerji sisteminde stratejik varlıkları neyin oluşturduğunu dikkatli bir şekilde değerlendirmesi, kritik veri eksikliklerini gidermesi, yerleşik ve yeni ortaya çıkan ticaret yollarında şeffaflığı artırması ve geçiş aşamasında enerji sistemlerine yönelik tehditleri tespit etmek ve azaltmak için sağlam yönetişim ve güvenlik çerçeveleri oluşturması tavsiyesinde bulunuyor.
Mayıs Ayı'nın ilk haftasında Hindistan'ın Madhya Pradesh kentindeki dünyanın en büyük yüzen güneş enerjisi santrali, fırtına nedeniyle neredeyse tamamen yok olmuş, güneş panelleri birbirlerinden koparak zarar görmüştü.