top of page

Macaristan, "AB'yi Yeniden Harika Yapabilecek Mi?"

Yarın Belçika'dan Avrupa Birliği Konseyi başkanlığını devralacak Macaristan'ın sloganı, "Avrupa'yı Yeniden Harika Yap". Peki, ciddi ekonomik krizler, Rusya ile savaş, milliyetçilik rüzgarları gibi bir çok konuda zorlu günler geçiren Avrupa'nın havasını Macaristan değiştirebilecek mi?

HARBİ STRATEJİ / ÖZEL


"Macaristan başkanlığı Avrupa'nın gerçek sorunlarına gerçek çözümler arayacak. Macaristan hiçbir mucize vaat etmiyor ancak değişim ve ilerleme şansı getiriyor" cümleleriyle Macaristan'ın Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı için hazırlıklarını özetlemişti Macaristan'ın AB İşleri Bakanı János Bóka. Macaristan'ın başkanlık için yedi öncelik belirlediğini açıkladı ve bunları şu şekilde sıraladı:

"Yeni bir rekabet anlaşması kabul etmek,

Avrupa savunma sanayisinin ve inovasyonunun güçlendirilmesi ve üye ülkelerin tedarikte iş birliğini desteklemesi,

AB'nin dış sınırlarını korumak,

Göçün temel nedenlerini ele almak,

Üyelik adaylarının entegrasyonunu ilerletmek için ortaklık anlaşmaları imzalamak

Uyum politikasının geleceği hakkında stratejik bir tartışma ve

Çiftçi yanlısı bir tarım politikası."


Bóka'nın bugüne kadar açıklamalarından anlaşılan temel hedefler ise"Avrupa'nın rekabet gücünün güçlendirilmesi" ve "Avrupa Birliği'nin öncelikle Avrupa için barış ve güvenliği garanti altına alması."


Macaristan, başkanlığı süresince 16 gayrı resmi konsey toplantısı ve Budapeşte'deki önemli zirveler de dahil olmak üzere yaklaşık 230 etkinliğe ev sahipliği yapmayı planlıyor. Bunlar arasında gayri resmi bir Avrupa Konseyi toplantısı, Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesi ve önerilen bir AB-Batı Balkanlar zirvesi yer alıyor. Ayrıca Körfez İşbirliği Forumu ile Brüksel ve Lüksemburg'da üst düzey bir toplantı da gündemde.


Başbakanlık Siyasi Direktörü Balázs Orbán ise, Macaristan'ın Avrupa Birliği Konseyi dönem başkanlığının AB'yi yeniden canlandıracak ve "ayakta durmasını sağlayacak" bir dönem olmasını hedefliyor.

BAŞBAKAN VİKTOR ORBAN'IN BÜYÜK SINAVI

Başbakan Viktor Orbán'ın ise Avrupalı bazı liderlerle görüş farklılıklarına rağmen, dönem başkanlığını da fırsat bilerek AB'ye yeni bir yön belirleme konusundaki öneri ve tavsiyelerini yüksek sesle dile getireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Viktor Orbán, geçen 5 yılda AB politikalarında neyin işe yarayıp neyin yaramadığı konusunda büyük tecrübeler kazandıklarını ifade ederken, "AB'nin çifte standartların uygulanmasından büyük zarar gördüğü için karar alma süreçlerinde nasıl uzlaşmaya varılacağı yönünde" önemli önerilere de ışık tutacak. Geçtiğimiz günlerde Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un AB'nin ekonomik kararlarından memnuniyetsizliğini yüksek sesle dile getirmiş olması da Macaristan için önemli bir avantaj. Zira eğer Başbakan Viktor Orbán, "Açık olan ve dünyanın geri kalanıyla daha yoğun ekonomik bağlar geliştiren bir Avrupa istiyoruz" cümlesini hayata geçirip, tüm AB politikacılarının rahatsız olduğu Brüksel'in başarısız politikalarını rekabet gücüne yansıtırsa, Avrupa şirketlerinin iş yapmasını kolaylaştırma ve ekonomik büyümeyi engelleyen değil destekleyen bir finansal sistem konusunda aşamalar kaydederse büyük bir liderlik örneği gösterebilir. Ekonomi de göstereceği performans Macaristan'ın sapık LGBT akımları karşısındaki kararlı duruşuna dair tartışmaların önünü tıkayabilir ve "Göç elbette konu başlıkları arasında yer alacak ve Avrupa'nın Avrupalılara ait olmaya devam etmesi için her türlü çaba gösterilecek" cümlesi de kararlı bir şekilde uygulamalara yansırsa ön yargılar da eritilmiş olacak.


"AVRUPA SAVUNMASI DA MACARİSTAN'IN SESİNİ YÜKSELTECEĞİ KONULARDAN "


Macaristan, AB dönem başkanlığına hazırlığı sürecinde Avrupa savunma yeteneklerini artırmaya kararlı olacağını da açıklamıştı. Macaristan Savunma Bakanı Kristóf Szalay-Bobrovniczky, AB'nin "güvenilir bir savunma oyuncusu olması gerektiğini" vurgulamıştı. Macaristan, ABD ve Avrupa'nın Rusya'ya karşı savaş çığırtkanlığı politikasına karşı da sert ve kararlı, özetle dik bir duruş sergiledi. Bugüne kadar AB'nin Ukrayna yardımlarına destek vermedi, NATO'nun koordinasyon misyonuna para, silah veya askerle katkıda bulunmayacağını ancak ilişkileri bozmamak için de sadece hava ve kara sahasının kullanımlarına sınırlı izin verebileceğini duyurdu. Macaristan'ın bu konuda sergileyeceği performans ise merakla bekleniyor.

Macaristan, başkanlığına hazırlık amacıyla tüm AB üye ülkeleri, aday ülkeler, kurumlar ve Avrupa şemsiye gruplarıyla 250'den fazla toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılar sonucunda Budapeşte'nin oldukça etkili ve hareketli bir AB Konseyi'ne katkı sağlaması bekleniyor.


Dışişleri ve Ticaret Bakanı Péter Szijjártó ise, Macaristan'ın yaklaşan Avrupa Birliği başkanlığının önemli hedefinin Güneydoğu Asya ile işbirliğini daha da yoğunlaştırmak olacağını söyledi. Szijjártó, "Ekonomik ivme, ekonomik büyüme veya yeni bir dinamizm arıyorsak, onu kesinlikle burada, Güneydoğu Asya'da bulacağız" ifadelerini kullanmıştı.

TDT ÜYESİ MACARİSTAN DÖNEMİNDE TÜRK DÜNYASI'NIN GÜNDEMİ

Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) 2018 yılından bu yana gözlemci üyesi olan Macaristan'ın Orta Asya Türk Devletleri ve Türkiye ile ilgili problemleri de yüksek sesle gündeme getirmesi Budapeşte yönetiminden en büyük beklentiler olabilir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik ambargolar ve ülkenin tanınmasının önündeki engeller, TDT'nin Asya-Avrupa arasındaki köprü olma sürecindeki çalışmalarına AB'nin daha derin entegrasyonu, Türk Devletleri'nin ekonomik ve siyasi gücünün pekiştirilmesi, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış süreci, Gürcistan'ın problemlerinin daha ifade edilebilir şekilde AB'ye yansıtılması gibi konular TDT'nin bu süreçte işbirliklerini artırabileceği konular arasında yer alacak.


Son 10 yılda Belçika, İspanya, İsveç, Çekya, Fransa, Slovenya, Portekiz, Almanya, Hırvatistan, Finlandiya, Romanya, Avusturya, Bulgaristan, Estonya, Malta, Slovakya, Hollanda ve Lüksemburg dönüşümlü olarak AB Konseyi'ne liderlik yaptı. Hepsinin amacı özellikle sanayileşme ve ticarette daha etkili bir Avrupa Birliği'ni yansıtmak oldu. Ancak Fransa'nın dönem başkanlığında Rusya Ukrayna'yı işgal etti, Hırvatistan'ın dönem başkanlığında Covid-19 salgını baş gösterdi.


Macaristan'ın ABD politikalarından bağımsız bir AB politikası yolunda ne kadar başarılı olabileceğini zaman gösterecek. AB'nin gelecek yıllardaki dönem başkanlıkları ise şöyle:


1 Ocak 2025-30 Haziran 2025: Polonya

1 Temmuz 2025-31 Aralık 2025: Danimarka

1 Ocak 2026- 30 Haziran 2026: Güney Kıbrıs Rum Yönetimi

1 Temmuz 2026-31 Aralık 2026: İrlanda

1 Ocak 2027-30 Haziran 2027: Litvanya

1 Temmuz 2027-31 Aralık 2027: Yunanistan

1 Ocak 2028-30 Haziran 2028: İtalya

1 Temmuz 2028-31 Aralık 2028: Letonya

1 Ocak 2029-30 Haziran 2029: Lüksemburg

1 Temmuz 2029-31 Aralık 2029: Hollanda

1 Ocak 2030-30 Haziran 2030: Slovakya

1 Temmuz 2030-31 Aralık 2030: Malta

bottom of page