top of page

Tarihin En Hassas Misyonu; TDT

"Rusya, Çin, İran, Hindistan, Japonya, Kore gibi dünya devi devletler arasında 'Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)' oluşumunu, binlerce yıllık hayâli gerçekleştirmek... Mayın tarlaları arasında diplomasi koşuşturmak..."


Bayram Kılınçer / Harb-i Strateji




Tarihi kaynaklara göre Rus general Çirnayev 1877 yılında Bulgaristan'dan Çar’a gönderdiği gizli raporda, “Türklerle başa çıkamıyoruz .Türklerin yaşayan hatıralarından çekiniyoruz. Ölümden korkmayanlar bu hatıralardan korkuyorlar. Yalnız Türkleri değil onların tarihlerini de yenmek lazım. Onlarda herhalde sihirbaz zekası var. Bir değil, birkaç istila bile, onların iliklerine işleyen gizli üstünlüklerini yıkmaya kâfi gelmeyecektir..." ifadelerini kullanmıştır...


Şimdi bu girişi yazımızın sonunda kullanmak üzere önce Orta Asya'ya dair genel konjonktürü hatırlayalım...2010 yılında, NATO'nun Güvenlik konularında görüş, analiz ve tartışmaların yayınlandığı 'NATO Review' yayınında, Orta Asya "Güç, siyaset ve ekonominin çatıştığı yer" olarak tanımlanıyor.

İngiliz stratejist Tamara Makarenko'nun kaleme aldığı yazıda, 'Doğu ve Batı'nın kesiştiği noktadaki imparatorlukların arasına sıkışmış konumu ve çatışma noktalarıyla kuşatılmış sınırlarıyla anılan bölge olarak tanımlanan Orta Asya, Hazar Petrolü için tüm süper güçlerin çatışma alanı, Çin'in enerji güvenliği için bir geçit, Rusya'nın güç siyaseti için bir oyun alanı ve din merkezli 'vekalet savaşları' için tükenmez bir kaynak olarak gösteriliyor. Ve Orta Asya'nın sık sık dış aktörlerin ilgi çekmek ve kaynaklara erişim için mücadelelerinin ortak alanı olarak vurgulanıyor. Yazar, "Güç kazanma politikaları üzerine oynanan oyunlar artık sadece devletlerin faaliyetleri ile sınırlı değildir. Bu oyunlar artık devletlerin ticari çıkarlarını kullanmalarını ve ekonomik alanlardaki kriminal faaliyetleri, kısa vadeli bir istikrarsızlığa dönüştürmeden, kontrol altına alma yeteneklerini de içine almaktadır. Tek tek Rusya, Çin ve ABD’nin (bugün Avrupa Birliği de) faaliyetlerine bakıldığında, her birinin Orta Asya cumhuriyetlerindeki statükonun devamına katkıda bulunduğu söylenebilir. Bu ülkeler için altyapı ve kaynaklara erişim, bölgedeki nüfuzlarını arttırmakta önemli yumuşak güç araçları haline gelmiştir" diyerek bölgenin Jeo-ekonomik güç oyunları için elverişli potansiyeline de dikkat çekiyor.


'Kritik Madenler', 'Asya-Avrupa arasındaki geçit', 'Doğal gaz ve petrol kaynakları', 'Nüfuz Rekabeti', 'Bölgedeki Demografi ve Ekonomi' ile ekonomik refahın kitlelere erişimi de bölgenin en temel yara kaşıma kaynakları arasında.


İşte tam bu noktada yıllardır Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)'nin yıllar süren hakimiyeti, Çin'in ekonomik gücüyle oluşturabileceği nüfuz, Hindistan'ın, dev sermayeli Arap ülkelerinin cazibesi, Çin-Rusya-ABD ve Avrupa arasındaki rekabetin tam ortasında olmanın getirdiği üst düzey güvenlik problemleri ekseninde...


Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), BDT Kolektif Güvenlik Anlaşması (KGA), Güney Doğu Asya Ülkeleri Topluluğu (ASEAN), Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Forumu (APEC) gibi Asya ülkeleri ile Rusya'nın aktör olduğu ekonomik ve güvenlik birliklerinin merkezinde...

Küresel güç dengelerinin, ekonomik krizlerin ve savunma kaygılarının zirvede yaşandığı bir dönemde...


"TÜRKLERİN ORTAK ANAHTARI; ORHUN ANITLARI'NA KULAK VERME ZAMANI"


Tüm bu zorlukların ortasında, menfaat çatışmalarının odağında 'Türk Devletleri Teşkilatı' oluşumu... "Aynı kökten, kültürden, dinden gelen, aynı tarihi paylaşan Türk topluluklarının ve devletlerinin işbirliği. Ekonomiden kültüre, eğitime, san'ata, savunmaya, sağlığa Türk Birliği.."


Ayrılığa son verip birliğe dirlik, dirilik verme gayreti...


'Türk Dünyası 2040 Vizyonu' kapsamında bölgesel ve küresel jeopolitik gerçeklerin bilincinde olduğu vurgusu yapılırken, TDT'nin hedefi, 'Siyasi ve Güvenlik İşbirliği', 'Ekonomik ve Sektörel İşbirliği', 'Halklararası İşbirliği', ve 'Üçüncü Taraflarla İşbirliği' olarak özetleniyor.


Tüm Türk Dünyası liderlerinin cesur adımları, Türk Devletleri çatısı altındaki milletlerin özverisi, gayreti ve liderlerine desteği, bölgesel ve küresel gelişmelere karşı birliktelikleri bu çileli ve zorlu gayretin en büyük desteği olacak şüphesiz...


Avrupa, birbiri içinde nice nifak tohumunu, 'kalıcı barış', 'yıkımı ortadan kaldırma', 'kendi aralarındaki problemleri kalıcı çözüme kavuşturma', 'ortak ekonomi', 'ortak ulus üstü kimlik', 'dış tehditlere karşı birlik' gibi amaçlarla 'Avrupa Birliği' olarak başarmışsa, aynı tarih, kültür, dil ve din birliği içinde olan Türklerin bunu başaramamasını 'tarih yazmamalı!'


Şimdi tam 'Orhun Anıtları' yani Türk tarihinin ilk yazılı siyasetnamesini hatırlama zamanı:


"Irak isen kötü ipek verir, yakın isen iyi ipek verir." Yani artık safları her alanda daha sık tutma zamanı...


"Atalarım dedelerim Bumin Kağan [ve] İstemi Kağan'ın dört yanı hep düşman imiş. Ordu sürüp, dört yandaki boyları hep almış, hep tâbi kılmış. Başlıyı [baş] eğdirmiş, dizliyi [diz] çöktürmüş."

İçeride ve dışarıda birlik ile başa baş eğdirme, dize diz çöktürme kararlılığı...


"Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım."

Bu oluşum için çalışan herkesin her ânı değerlendirme sorumluluğu...


Belki Türk Devletleri'nin yönetiminde atalarımızın uyguladığı Doğu (Sol), Batı (Sağ) şeklindeki iki devlet idaresi şeklindeki diplomasi ve ilişkilerle 'birlik' için süreçleri yönetme ve çalışma hamleleri...


Belki artık Türk Devletleri'nin bir 'Toy' zamanı...


Belki ilk iş, 'TDT Türk Yatırım Fonu'nun kritik madenler ve enerji alanında yeni kaynakların Türk Devletleri'nin öz maden ve enerji kaynaklarını tüm Türk halkları için ortak bir yapıda, dünya devleri talan etmeden harekete geçmesi olmalı...


Ortak dili, ortak kültürü, ortak tarihi konuşmanın en önemli yolu ortak dert ekonomiye çare bulmak olmalı... İngilizce'nin ortak dil olmasının sebebinin 'ticaret' olduğunu unutmamalı...


Zira, 'Türk beklenendir, özlenendir. Ve târih, şimdi bizi çağırıyor...'


Rus general Çirnayev'in dediği gibi, şimdi yaşayan hâtıralarımızla, tarihimizle, sihirbaz zekamızla üstünlüğümüzü 'dünya barışı' ve 'adalet' için kullanma zamanı...

bottom of page